Döllenme, embriyo gelişiminin ilk basamağıdır ve yumurta ile spermin biraraya gelmesiyle gerçekleşir. Normal döllenme görülen bir yumurtanın içerisinde iki adet çekirdek (pronükleus) görüntüsü vardır. Bunlar 2PN olarak adlandırılır. Pronükleuslardan biri anneden yani yumurtadan gelirken diğeri ise babadan yani spermden gelmektedir.
2PN yapısının oluşması için iki olayın gerçekleşmesi gerekir. Birincisi yumurtanın aktivasyonudur. Bu olay sperm yumurtanın içine girdiğinde gerçekleşir. İkincisi ise spermin başının dekondanse olması yani içerisindeki kromozom yapısının ortaya çıkmasıdır. Tüp bebek tedavilerinde döllenme kontrolü mikroenjeksiyondan veya IVF’ten 17±1 saat sonra yapılır. Bu kontrol esnasında embriyologlar bazen anormal şekilde döllenmiş yumurtalarla karşılaşabilir. Anormal döllenme olarak gözlemlediğimiz oluşumlar 1PN (bir pronükleus) veya 3PN (üç pronükleus) gibi yapılardır.
Yumurtanın içerisinde bir pronükleus görülmesinin sebebi sperm başının dekondanse olamaması nedeniyle pronükleus oluşturamaması ya da yumurtanın aktive olamamasıdır. 3PN’ de ise döllenme için IVF kullanıldıysa yumurta içeriye birden fazla spermin girmesini engelleyememiş veya ICSI ile döllenme sonrasında polar cisimciğini dışarıya atamamış olabilir. Hiç pronükleus görülmemesi ise yumurtanın döllenmemiş olduğunun bir göstergesidir.
Anormal döllenme görülen yumurtaların gelişimleri de sorunlu olabilmekte, anöploidi oranları yüksek olabilmekte ve pek çoğu gebelik şansı olmadığından imha edilmektedir. Fakat son yıllarda bu tip yumurtalardan gelişen embriyolarla gebelik izlenen bazı vaka raporları yayınlanmıştır.
Konuyla ilgili makaleme aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
