Artık tüp bebek tedavisine başlama kararını aldınız ama merak ettiğiniz bir şey var. Bu tüp bebek tedavisi size % kaç başarı şansı vadediyor?
Günümüzde tüp bebek tedavileri özellikle kadın yaşına bağlı olarak farklı gebelik oranlarıyla sonuçlanıyor. Peki siz bu başarı oranlarına katkıda bulunabileceğinizi biliyor muydunuz? Eğer bunun için neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız şu önerilere kulak verebilirsiniz:
Kilo dengenizi sağlayın. Yumurtalıklar gibi, yağ hücreleri de östrojen üretiyor. Bu da vücudunuz ne kadar çok yağa sahipse o kadar fazla östrojen üretiyor anlamına geliyor. Vücuttaki östrojen hormonu seviyesi arttıkça, vücut sanki doğum kontrol ilacı kullanıyormuş gibi davranıyor ve adet döngüsüyle ve yumurtlamayla ilgili bazı problemler ortaya çıkabiliyor. Birçok çalışma obez kadınlarda yumurtlamayla ilgili problemlerin normal kilodaki kadınlara göre üç kat fazla olduğunu gösteriyor.
Tabii hep kilolu kadınlardan bahsetmemek lazım, aşırı zayıf kadınlar da doğurganlıkla ilgili problemleri sıklıkla yaşıyor. Obez kadınlarda bulunan yüksek orandaki yağlar yumurtlamayı durdurabilecek kadar çok östrojen üretebiliyorken, çok zayıf kadınlarda da tam tersi şeklinde östrojen eksikliği nedeniyle adet döngülerinde kesilmeler olabiliyor. Kan şekeri çok düştüğünde, endokrin sistem dengesiz hale gelebiliyor ve yine adetler düzensizleşiyor. Tabii doğurganlıktan bahsederken sadece gebe kalmaktan değil, gebeliğin sürdürülebilmesi ve eve bebek götürme konusundan bahsetmek gerekiyor aslında. Bu tip tedavilerde de bizlerin asıl başarı olarak kabul ettiğimiz şey eve bebek götürme oranı. İşte bu kiloyla ilgili problemler gebelik sürecinde de ciddi sıkıntılara neden olabiliyor. Bu konu da gösteriyor ki aslında hayatta her şey denge üzerine kuruluyor. Dengeyi korumak her açıdan çok önemli.
Sperm sağlığınızı koruyun. Beslenme ve egzersiz kadınlar için olduğu kadar erkekler için de önemli. Fakat burada bahsi geçen ağır egzersizler değil, onun da farklı zararları olabiliyor ve hatta steroid kullanımından uzak durmanız gerekiyor. Bugün piyasada erkeklerin sperm sağlığı adına kullanımlarına sunulmuş sayısız vitamin ve gıda takviyesi var. Fakat bu takviyelerin sperm sağlığınızı arttırdığına dair kesin kanıtlar bulunmuyor; yani bunlardan mucize beklememek gerekiyor. Yolunuz eğer bu ilaçlara bir şekilde düştüyse de en azından bir üç ay düzenli kullanmalı ve tüp bebek tedavisine ondan sonra başlamalısınız ki etkisi olacaksa da yeni üretilen ve tedavide kullanılacak spermler üzerinde olabilsin.
Size uygun bir tüp bebek merkezi seçin. Doktor veya laboratuvar seçimi başarı şansını önemli ölçüde belirleyen bir konudur. Seçtiğiniz merkezin kanıta-dayalı tıp uygulamaları yapan, konusunda uzman hekim ve embriyologların çalıştığı ve aynı zamanda size kendinizi güvende hissettiren bir yer olmasına özen göstermelisiniz. Eşiniz dostunuz arkadaşlarınız muhakkak bir merkezde gebe kalmıştır ve size buraları önerecektir, ama bir ön görüşme yapmadan tedaviye başlama konusunda aceleci davranmamalısınız. Çünkü herkesin mutlu hissedeceği yer farklı olabiliyor ve bu uzun süreçte güvende hissetmek oldukça önem taşıyor.
Kendinize stres azaltıcı bir aktivite bulun. Tedaviyle ilgili kararınız kesinse ama korkularınız sizi ele geçirmiş durumdaysa o zaman anksiyetenizi hafifletecek bazı uygulamalardan faydalanmanızı şiddetle öneriyorum; tabii bu uygulamalar da tamamen kişiye özgü olduğundan hangisinin size en uygun olduğunu keşfetmek yine sizin elinizde. Bu süreçte psikoterapi, biyoenerji, yoga, meditasyon, theta healing veya doğa yürüyüşleri gibi basit egzersizler arasında size en uygun olanını seçebilirsiniz. Aynı zamanda bu dönemde sevdiğiniz, güvendiğiniz ve eğlenebildiğiniz arkadaşlarınızla vakit geçirmek size kesinlikle iyi gelecektir. Gülmek eğlenmek bu dönemde sizi en çok rahatlatacak ve bu yolculuktaki en büyük yardımcınız olacak şey çünkü.
Yüzünüzden gülümsemeniz eksik olmasın.
Sevgilerimle…
